Bir insan niçin deist olur?
Bir insan niçin deist olur? Niçin peygamberleri ve kitapları inkâr
eder? İnkârı bir delilden midir, yoksa başka bir sebep mi var?
Bu videoda bu soruların cevabını vereceğiz. Cevabı verirken deist
kişiyi muhatap yapıp onunla konuşacağız.
Şimdi deist olan kişiye soruyoruz:
- Allah’ın peygamber ve kitap göndermediğini nereden biliyorsun?
Yoksa Allah sana tecelli etti ve gözüktü de: “Ben peygamber ve kitap göndermedim.” mi dedi? Herhâlde böyle olmamıştır. Öyleyse sen
Allah’ın hiçbir peygamber göndermediğini nasıl biliyorsun? Bil ki senin inkârın delilden kaynaklanmıyor. Şimdi sana deist olmanın sebebini anlatalım.
Her günahta küfre giden bir yol vardır. O günah tövbe ve istiğfarla çabuk silinmezse kişiyi küfre sürekler. Şöyle ki:
Sen evvela günahlara dalmış ve haramlara müptela olmuşsun.
Kendini günahlardan kurtaramıyorsun. Günahı işlerken aklına gelen
cehennem fikri hazır lezzetini yok ediyor. Tam günahtan lezzet alırken
birden aklına kabir azabı, cehennem azabı ve hesap geliyor. İşte o anda
arzu ediyorsun ki keşke cehennem olmasaydı. Hatta keşke cehennemin
sahibi olan Allah olmasaydı. Rahat rahat günah işleyip keyif sürseydin.
İşte bu tasavvurdan Allah’ı inkâr etmek duygusu ve meyli ortaya
çıkıyor. Önce Allah’ı inkâr etmek istiyorsun. Ancak bunu yapamıyorsun. Çünkü sen de biliyorsun ki bir harf kâtipsiz, bir iğne ustasız
ve bir köy muhtarsız olmaz, olamaz. Hâl böyleyken bu âlem nasıl
ustasız, sahipsiz ve sultansız olur? Bu mükemmel varlıklar nasıl kendi
kendine var olur? Şu kusursuz intizam nasıl tesadüfün eseri olur?
Bunları sen de düşünüyor ve bu sebeple de Allah’ı inkâr edemiyorsun. Ama Allah’ın emirlerine itaat etmek sana zor geliyor. Bu sefer
kendi kendine diyorsun ki:
“Bir yaratıcı olsun ama emir ve yasakları olmasın. Her şey serbest
ve helal olsun. Bir hesap ve azap olmasın.”
Emir ve yasakların olmaması için de peygamberlerin ve kitapların
olmaması lazım. İşte bu düşünce seni peygamberleri ve kitapları inkâra
sevk ediyor. Bu sayede kendine göre hem günahları rahatça işliyor hem
de Allah inancı sayesinde kimsesizlikten ve sahipsizlikten kurtularak
bir nevi rahata kavuşuyorsun. Yani hiçbir emre muhatap değilsin, istediğin gibi günahları işleyebilirsin ama başın sıkıştı mı da yardım
dileyebileceğin bir yaratıcın var.
Sözün özü: Sen deistliği bir delilden dolayı tercih etmedin. Deist olmanın sebebi cehennem korkusu ve cehennemi hatıra getirmenin
senin hazır lezzetini yok etmesidir. İşte seni deist yapan nefsinin bu
aldatmasıdır.
Hâlbuki şöyle düşünsen hemen bu batıl itikadından vazgeçersin: Sen günahkâr olsan ama iman hakikatlerini kabul etsen belki Allah günahlarını affeder. En azından günahların kadar ceza gördükten
sonra cennete girersin. Ama eğer sadece rahat günah işlemek için iman
hakikatlerini inkâr etsen kâfir olarak öleceğin için cehennemde ebedî
kalırsın, cennetin kokusunu dahi duyamazsın.
Bu makamda sana nasihatimiz şu:
Eğer günahlardan kurtulamıyorsan Allah’tan af ve hidayet dile,
O’na sığın. Günahları rahatça işleyeyim diye sakın deist olma. Yoksa
son nefeste o kadar pişman olursun ki hayalin daha tasavvurundan âciz
kalır.
